Arap basınında geçen hafta: ‘Türkiye Suriye’den çekilme senaryoları üzerinde çalışıyor’
Geçtiğimiz hafta Suriye’de hem sahada hem de diplomatik alanda dikkat çekici birçok gelişme yaşandı. Bunlardan biri İran’a yakın silahlı grupların Suriye’nin doğusundaki bölgelerde Amerikan güçlerine yönelik saldırıları ve ABD’nin karşılık vermesiyle tansiyonun yükselmesiydi.
Ortadoğu’da İran liderliğindeki “direniş ekseni”ne yakındır. Rai Al Youm Günlük gazetenin genel yayın yönetmeni Abdulbari Atvan, Amerikan güçleri ile İran’a bağlı kümeler arasındaki gerilimin Suriye’de angajman kurallarının değiştiğini gösterdiğini yazdı. Atvan’a göre bu değişiklik, (İran-Suriye-Lübnan Hizbullah Örgütü ve bazı Iraklı milis gruplarından oluşan) Direniş Ekseninin Suriye’de Amerikan varlığıyla yaşamak yerine artık taarruza geçmesi şeklindedir.
‘SUUD SURİYE İLE NORMALLEŞMEYE GİDİYOR, KATAR NE OLACAK?’
Suriye yönetimi ile diplomatik kanallar açmaya hazırlanan ülkeler arasına son dönemde Suudi Arabistan da katılıyor. Suudi Arabistan’ın Arap dünyasındaki yükü nedeniyle bu adımın Suriye’nin Arap Ligi’ne dönüşü başta olmak üzere birçok gelişmeyi etkileyeceği söyleniyor.
2011 yılından bu yana Suriye yönetimine karşı muhalefete destek veren en değerli ülkeler arasında yer alan Suudi Arabistan, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler Suriye ile normalleşme yolunda ilerlerken Katar’ın değişmemesi dikkat çekiyor. Esad karşıtı duruşu.
Peki, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için başlatılan süreç ne olacak? Türkiye’yi yakından takip eden bazı yazarlara göre süreç tökezledi. Bu, Suriye belgesinin birçok farklı belgeyle temas halinde olmasıyla alakalıdır. Ama Lübnan Al AhbarGazetenin geçen hafta bazı Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberine göre Türkiye, bu sürecin işlemesi için Suriye’den çekilmek de dahil olmak üzere farklı seçenekler üzerinde çalışıyor.
‘TÜRKİYE VE SURİYE NORMALLEŞME Tökezledi’
Suriye ve Mısır belgelerinin Türkiye açısından muadillerinden farklı bir konumda olduğu açıktır. Örneğin Türkiye’nin diğer ülkelerle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail ile olan ilişkilerinde uzlaştırma adımları başarılı olurken, Suriye ve Mısır ile uzlaştırma girişimleri sekteye uğradı.
Peki Türkiye’nin BAE, Suudi Arabistan ve İsrail ile normalleşme görüşmeleri başarılı olurken, Suriye ve Mısır ile normalleşme çabaları neden başarısız oldu?
Bu sorunun cevabı çok merkezi bir konuya dayanmaktadır. Suriye ve Mısır ile ilişkiler konusu, BAE, Suudi Arabistan ve İsrail ile olan bağlardan daha güçlü olan başka konularla bağlantılıdır. Mısır ile ilişkilerin normalleşmesi, Doğu Akdeniz’deki güç mücadeleleri ve Libya’daki karmaşık durumla bağlantılı.
Türkiye’nin ilişkilerin normalleşmesi listesinde en son bıraktığı Suriye belgesi, Türk dış politikası açısından mihenk taşı konumunda. Bu konu doğrudan Türkiye’nin ulusal güvenliği ile ilgilidir.
Mısır ve Suriye ile normalleşme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması veya tökezlemesi, Türkiye’nin dış politikada daha önemli dönüşümler yapması gerektiğini gösteriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hayati çıkarları ve Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve Irak’a hakim olma arzusu söz konusu olduğunda Ankara’nın katı olduğunu da ortaya koyuyor. Bu nedenle önümüzdeki iki ay boyunca yapılabilecek tek şey Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını beklemektir.” ( BAE Al-Halic Gazetesi/ Muhammed Nureddin)
‘KATAR SURİYE SİYASETİNDE NEDEN DİRENÇLİ?’
Suriye rejiminin 10 yıllık bölgesel izolasyonunun sona ermesinin yolu açılmış görünüyor. Özellikle Arap dünyasındaki ağırlığıyla tanınan Suudi Arabistan’ın Şam ile ilişkilerin kopmasına yol açan gelişmelerin gözden geçirilmesi çağrısının ardından.
Bu, başta Ankara’nın Suriye’deki rejime ilişkin yeni pozisyonu olmak üzere büyük sürprizlere yol açan bir siyasi dönüşüm dönemine denk geliyor. Ayrıca Kahire ile Şam’ın yakınlaşma adımları ve Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşü için BAE ve Suudi Arabistan’ın yürüttüğü gizli ve bayındırlık çalışmaları devam ediyor.
Peki Katar neden Esad’ın Suriye’nin başında kalacağı bir çözümü ve bu bağlamda bir normalleşmeyi ısrarla reddediyor? Mısır’da Sisi ile arasındaki derin görüş ayrılıklarına rağmen neden yeni bir sayfa açmayı kabul ediyor da Esad’la aynı durumda değil?
Katar’ın Suriye konusundaki tavrını, Suriye’de aynı tonda konuşan ABD’nin tavrıyla bağdaştırabiliriz. ABD’nin NATO dışı en önemli müttefiklerinden biri olan Katar, Suriye’de Moskova ile Washington arasındaki çekişmenin devam ettiğini ve Esad yönetimiyle herhangi bir yakınlaşmanın ABD ile stratejik ortaklığa darbe vuracağını düşünüyor. (Fadel El Munasafa / Londra merkezli Al Arab Gazetesi)
SURİYE’DE ANLAŞMANIN KURALLARI ABD’YE KARŞI DEĞİŞİYOR MU? ‘
Görünüşe göre Amerikan kuvvetlerinin Suriye’nin petrol, gaz ve tahıl zengini doğu bölgesinde günleri sayılı. Bölgede direniş eksenine yakın grupların ABD güçlerine yönelik insansız hava araçları ve füzelerle gerçekleştirdiği saldırılar dikkate alındığında burada ABD’yi küçük düşürücü bir yenilginin beklediği görülüyor.
Amerikan kuvvetleri daha sonra F15 savaş uçaklarıyla karşı saldırıya geçti ve bu baskınlarda 19 kişi öldü. Ancak ABD’nin Deyrizmit şehrinin doğusundaki bir petrol bölgesindeki üssüne 10 füzeyle karşılık verdiği de doğru.
Kanaatimizce bu gelişmelerdeki tehlike, direniş eksenli savaşçıların ne kadar şehit verdiği değil. Aksine füzeler ve insansız hava araçları savaş alanına girerek 900’den fazla Amerikan kuvvetinin güvenliğini tehdit ediyor. 10 yıl sonra ilk kez Amerikan kuvvetlerine zayiat verildi. Bu askeri açıdan en değerli gelişmedir.
Bu son gelişmelere bakıldığında direniş ekseninin Suriye ve Irak sınırlarındaki komutasında angajman değişikliği olması dikkat çekicidir. Bu değişiklik, artık bölgedeki Amerikan işgaliyle bir arada var olmak ve onun saldırılarına direnmeye çalışmak yerine doğrudan bir saldırıdır. Bu, daha büyük bir stratejik hedefle uyumludur. Bu amaç, Amerikan güçlerini bölgeden çekilmeye zorlamak, ona bağlı Suriye Demokratik Güçlerini tasfiye etmek ve bölgeyi yeniden Suriye egemenliğine almaktır. (Abdulbari Atvan / Rai Al Youm Gazetesi)
‘TÜRKİYE SURİYE’DEN ÇEKİLME SENARYOLARI ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR’
Suriye’nin geçtiğimiz haftalarda Moskova’da Türkiye, İran ve Rusya ile dışişleri bakanları düzeyinde görüşme yapmayı reddetmesine ve rastgele bir tepede kaide olarak yapılacak bazı kurallar önermesine rağmen, Türkiye özellikle Suriye’den çekilme kararı aldı. söz konusu toplantıyı yapmak. ısrarcıdır. Moskova da bu toplantıyı tasarlıyor ve şu ana kadar belirli bir tarih belirlenmedi.
Suriyeli muhalif partilerin Türk kaynaklarından edindiği bilgilere göre Türkiye, söz konusu toplantıyı önümüzdeki Mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde gerçekleştirme çabalarını sürdürüyor. Suriye tarafının Türkiye-Suriye ilişkilerinin Türkiye’deki seçimlerle rastgele ilişkilendirilmemesi konusundaki ısrarına rağmen.
Aynı kaynaklar, Türk yetkililerin Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını ve bunu sona erdirmek için farklı seçenekler üzerinde çalıştığını ve bu seçenekleri arabulucu Rusya ve İran’a sunduğunu belirtiyor. Belki de Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaklaşan toplantıya ilişkin konuşması bununla bağlantılıdır. (Ala Halabi / Lübnan Al Ahbar Gazetesi)